Teknoloji

Bitcoin zengini aile, servetini hırsızlardan korumak için bin takla atıyor

Eğer servet değerinde kripto para birikimine sahipseniz, kötü niyetli birilerinin sizi kaçırıp kafanıza silah dayayarak veya sakladığınız yeri bulup cüzdanlarınızın şifresi alması ve paracıklarınız kendi cüzdanına aktarması o kadar kolay bir iş ki, sonrasında ağlasanız bile hırsızlığı ispat etme şansınız sıfıra yakın. Hatta bu hırsızlardan canınızı kurtarabilirseniz şanslı olabilirsiniz.

2016 yılında Bitcoin’e yatırım yaparak büyük bir servet edinen Taihuttu ailesi, o dönemde yaklaşık 900 dolar olan Bitcoin’in şu anda 110.000 dolar civarında işlem görmesiyle birlikte büyük bir servetin sahibi oldu. Ailenin reisi Didi Taihuttu, günümüzdeki tehlikeli koşullar altında, şifrelerinin parçacıklarını fiziksel olarak farklı kıtalardaki sığınaklara gizlediğini belirtiyor. Taihuttu, “biri beni silah zoruyla tutsa bile, telefonumdaki cüzdandan daha fazlasını veremem. O da çok fazla değil” diyerek, tüm servetine tek bir yerden erişilemeyeceğini vurguluyor.

Taihuttu ayrıca, kurtarma kodlarının yalnızca fiziksel sığınaklarda değil, aynı zamanda blok zinciri tabanlı şifreleme hizmetlerinde de çevrimiçi olarak saklandığını ifade etti. Bu yöntem, ev anahtarını küçük parçalara bölüp yolda araba sürerken camdan dışarı atmak gibi bir güvenlik katmanı sağlıyor. Sürekli seyahat eden Taihuttular, potansiyel soyguncular için de hareketli bir hedef haline geliyor. Bu aşırı önlemlerin arkasındaki sebep oldukça açık: Kripto topluluğu, organize suç örgütlerinin dijital varlıkları hedef almasıyla son yıllarda silahlı soygunlar, adam kaçırmalar ve hatta cinayetlerle boğuşuyor.

New York’ta devam eden ve iki hafta boyunca kaçırılıp işkence gördüğü iddia edilen bir kripto milyonerinin davası durumun ciddiyetini gösteriyor. Bu durum, bazılarına göre kripto sahibi olmanın getirdiği risklerin faydalarından daha fazla olduğunu gösteriyor. Ailenizi ve servetinizi suçlulardan korumak için sürekli seyahat etmek, yani izinizi kaybettirerek kaçmak ve saklanmak zorundasınız. Cüzdan kodlarını ise farklı kıtalarda, sizinle bağlantısı tespit edilemeyecek güvenli evlerdeki kasalarda saklamak zorundasınız.

Bu paracıkları nasıl koruyacağız?

Öte yandan elbette kendinize korumalar tutabilir ve kale gibi korunan bir evde de yaşayabilirsiniz ama bir gün korumalarınızın kafanıza silah dayayıp sizden şifrelerinizi almayacağını kim garanti edebilir? Sahip olduğunuz servetin “size” ait olduğunu ispatlayan hiçbir delil yok ve cüzdan şifresi kimin elindeyse, para da ona ait oluyor.

Kripto dünyası, şu andaki haliyle, ufak tefek şeyler satın almak ve birkaç dolar para kazanmak için cazip görünebilir ama sahip olduklarınız servet boyutuna ulaştığında, artık hayatınız da tehlikede demektir. Kripto paraların, geleneksel para ve bankacılık sisteminin yerini almadan önce, güvenlik konusunda kat etmesi gereken çok yol var…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu