Kıdem tazminatında yeni çıkmaz: İşverenle sözleşme ile artış mümkün mü?

Türkiye’de kıdem tazminatı, işçilerin çalışma hayatındaki en değerli haklarından biri olarak kabul edilir. Yasal düzenlemelere göre, bir işçinin çalıştığı her tam yıl için 30 günlük brüt ücreti kadar kıdem tazminatı ödenmektedir.
Bu tazminat, işçinin işyerindeki hizmet süresini dikkate alarak hesaplanır. Ancak, işverenle yapılan toplu ya da bireysel sözleşmelerle bu sürenin artırılması mümkündür. Bu düzenlemelerin yanı sıra, kıdem tazminatında belirli bir tavanın olduğu da unutmamalıdır.
KIDEM TAZMİNATINDA SÖZLEŞME İLE ARTIŞ
Kıdem tazminatında, belirli bir artış yapılması mümkündür. İşverenle yapılan sözleşmelerle, işçilerin kıdem tazminatlarının arttırılması sağlanabilir. Toplu ya da bireysel sözleşmelerle bu artış, 30 günlük ücretin üzerine eklenerek 40-45 güne kadar çıkabilir. Ancak, bu artışların bir sınırı vardır: Kıdem tazminatında belirli bir tavan uygulaması vardır. Her yıl güncellenen bu tavan, kıdem tazminatının ne kadar artırılabileceğini sınırlar.
KIDEM TAZMİNATINDAKİ TAVAN
HaberTürk’ten Ahmet Kıvanç’ın yazısına göre, Kıdem tazminatındaki tavan, her yıl belirli bir tutara güncellenir. 2025 yılı için bu tavan, 46.655,43 TL olarak belirlenmiştir. Ancak, 1982 öncesinde uygulanan sistemde, kıdem tazminatı tavanı asgari ücretin 7,5 katı olarak belirleniyordu.
Bu sistemin günümüzde devam ediyor olsaydı, tavan tutarı 195 bin lirayı bulmuş olacaktı. Bu değişiklik, kıdem tazminatının alım gücünü ciddi şekilde etkilemiş ve özellikle yüksek ücretli çalışanlar için daha fazla sınırlanmasına yol açmıştır.
Örneğin, brüt maaşı 30.000 TL olan bir işçi, sözleşmesinde 40 günlük tazminat öngörülmüşse her yıl için 40.000 TL kıdem tazminatı alabilir. Ancak, brüt maaşı 50.000 TL olan bir işçi için aynı sözleşme geçerli olsa da alabileceği tazminat, tavan olan 46.655,43 TL’yi aşamaz.
1982 ÖNCESİ UYGULAMA İLE BUGÜNKÜ SİSTEM ARASINDAKİ FARK
Özellikle kıdem tazminatının tavanının yıllar içinde nasıl değiştiği, çalışanların haklarını ne denli etkilediğini gözler önüne seriyor. 1982 öncesindeki sistemde, kıdem tazminatının asgari ücretin 7,5 katı kadar olması, tazminatın çok daha yüksek olmasını sağlıyordu. Ancak günümüzde, tavanın belirli bir sınırla sınırlanması, işçilerin daha az ödeme almasına yol açmaktadır. Bu da kıdem tazminatının, zaman içinde alım gücü açısından düşüş göstermesine neden olmuştur.
KIDEM TAZMİNATININ ANLAMI VE ÖNEMİ
Kıdem tazminatı, bir işçinin belirli şartlar altında işinden ayrılması durumunda, işveren tarafından yapılan bir ödeme olarak tanımlanır. Bu ödeme, işçinin işyerinde geçirdiği süreye karşılık gelir ve iş ilişkisi sona erdiğinde işçi ile işveren arasında adil bir mali denge kurulmasını sağlar. Türkiye’de kıdem tazminatına dair düzenlemeler, İş Kanunu kapsamında belirlenmiştir ve çalışanların haklarını güvence altına almak, uzun süreli istihdamı teşvik etmek amacıyla büyük önem taşır.
KIDEM TAZMİNATINDAKİ SINIRLAMALAR VE GELECEK
Kıdem tazminatındaki tavan, her yıl güncellenerek, belirli bir sınırda tutuluyor. Ancak bu tavanın ne kadar adil olduğu ve işçilerin haklarını ne kadar koruduğu, günümüzde tartışma konusu.
Kıdem tazminatının artışı, sözleşmelerle mümkün olsa da, belirli bir üst sınırın bulunması, özellikle yüksek maaşlı çalışanlar için bu hakkın giderek daha fazla kısıtlanmasına neden oluyor. Kıdem tazminatının gelecekte nasıl şekilleneceği ise, ekonomik koşullara ve yasal düzenlemelere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.